24 Eylül 2007

Santorini...


2006 yılında 2 tekne ile Marmaris-Symi-Astipalia-Santorini seyri yaptık... Gezi ile ilgili yelkenciler e-mail grubunda da yayınlanan yazıyı aşağıda okuyabilirsiniz...

Merhabalar,

Kazasız, belasız herhangi bir sağlık sorunu yaşamadan Türkiye’ye evlerimize döndük, sevdiklerimize kavuştuk…
Marmaris- Symi- Astipalia- Anafi- Santorini- Sirna- Rodos- Çiftlik- Marmaris rotasında yaklaşık 350 nm yol yaptık.
Rüzgârın genellikle kuzey ve kuzeybatı estiği ve en çok 8–10 knot estiği genelde ise rüzgârsız bir seyir yaptığımız gidiş yönünde motor yelken ağırlıklı bir seyir yaptık.
Symi den gece 2.00 gibi çıkış yapmamız ve gece seyri unutulmaz bir deneyimdi…
Nisiros- Astipalia arası ölü dalgaların 2m civarı pupadan geldiği 4–5 saatlik zorlu bir seyir yaptık.
Ertesi gün ise Astipalia- Anafi- Santorini arası sanki deniz uyuyor, çarşaf gibiydi… Özellikle bu seyir benim için ilk kez açık deniz seyri olması nedeniyle çok etkiledi, etrafımızda hiçbir kara parçasını görmediğimiz 3–4 saatlik bir seyir yaptık. Ayrıca yine Anafi açıklarında açık denizde denize girmemizin keyfi de başkaydı…
Santorini liman girişi ( Vlikadia limanı ) oldukça tehlikeli, eğer güneyli rüzgârlar eserse bu limana girmek imkânsız hal alır… Çünkü karinamızın altında bir karıştan az su vardı limana girerken… ( yaklaşık 2m civarı )
Santoriniden oldukça erken çıktık, Sirna ya vardığımızda ise akşam olmuştu… Sadece 2 saatlik bir mola verip yine zifiri karanlıkta koydan çıkıp, tehlikeli sığlıkları chart plotter dan gözleyerek seyre başladık…
Gece seyirleri ile ilgili olarak söylemek istediğim önceleri oldukça çok heyecan verici olduğu, giderek gözler ve duyular karanlığa alışıyor ve heyecan azalıyor… Ama gökyüzü binlerce yıldız, kayan göktaşları, Samanyolu vs… mutlaka herkes böyle bir seyri yaşamalı…
Uzaklıkları algılarken, bulutları, dalgaları yorumlarken önceleri veya biraz uyuyup kestirip birden uyandığınızda oldukça adrenalin salgılanıyor… Acaba chart plotter doğru değilse, GPS yanlışsa şeklinde düşünceler aklımızı kurcalayıp duruyor…
Mutlaka herkes can yeleklerini giymiş ve emniyet kemerleri de üstüne giyilip bir yerlere takılmış durumda…
Seyir ışıklarımız yanıyor, tüm arkadaşlar bu ışıkların anlamını öğrenmiş durumda, birbirimizi takip konusunda bir sıkıntı yaşanmıyor, yeter ki takip edenler sıkılıp takipten vazgeçmesin…
Ertesi gün öğleye doğru Rodos Mandraki Limana girdik…
Verdiğimiz kısa molamızı saymazsak yaklaşık 30 saattir deniz üstündeyiz, bu bir rekor bizim için…
Sabah erken saatlerde Rodos tan çıktık, kafadan esen rüzgâr ve dalgalarla boğuşa boğuşa sıkı bir orsa yelken seyriyle Türkiye kıyılarına doğru yöneldik, Türkiye’ye yaklaşıp saçak altına girdikçe dalgalar küçüldü, hava giderek kaldı…
Çiftlik koyuna Celal kaptanın güzel bir manevrasıyla aborda olduk…
Çiftlik- Marmaris arası 10 millik bir mesafe bizim için çocuk oyuncağı… Güzel bir rüzgâr var orsa seyir yapıyoruz arada sağanaklarda rüzgârın hızı 25 knot, teknemiz iyice yatıyor…
Bülent misafirimiz çok heyecanlanıyor ve hoşuna gidiyor…
Hava kararmak üzere Marmaris’e girip bağlanıyoruz…


Seyir hakkındaki düşüncelerim;
-Tüm seyir önceden planlanmalı, seyre katılan herkes bilgilendirilmeli
-Gece seyirlerinde mutlaka önceden rota ve çıkış yapılan liman iyice incelenmeli, fener ve şamandıraların özellikleri öğrenilmeli…
-Gece seyirleri ve şiddetli havalarda mutlaka can yelekleri giyilmeli, havuzlukta mutlaka en az 2 kişi bulunmalı…
-Yiyecek ve malzemeleri yine dengesiz ve bazılarını fazla, bazılarını ise az almışız. Meyveleri mutlaka daha çok almalı…
-Rota konusunda tekneler uzun seyirlerde birbirlerinden fazla uzaklaşmamalı… Acil durumlar gözetilerek en kısa zamanda birbirlerine yardım edebilecek mesafe korunmalı…
-Navigasyon bir kişi tarafından yapılmalı ( mutlaka herkes öğrenmeli )
-Sorumluluk bir kişide olmalı, tartışmalı her konuda son söz o kişide olmalı… Herkes karara uymalı…
-Teknelerde görev paylaşımı, her arkadaşımızın kişisel özellikleri de gözetilerek adilane yapılmalı
-Temizlik, yemek ve bulaşık gibi netameli konular sorun yaratmayacak şekilde bölüşülmeli…
-Yunan adaları su konusunda çok sıkıntılı…
-Hiçbir liman ve bağlanma yerinde tonoz yok mutlaka demir atılacak…
-Yunanistan’a giriş ve çıkışlarda acente ile değilde kendimiz tarafından işlemleri yaptırmamız çok ekonomik…
-Hiçbir adada transit log ve Crew List sorulmadı…
-Hava durumu konusunda bilgilenme seyrin en önemli kısmıydı, bu konuda Arif Kaptanın desteği özellikle unutulmaz…
-Böylesine uzun ve açık deniz geçişi yapılan bir seyirde konfor ve güvenlik açısından bence 40 feet veya üzeri tekne kullanmalı…
Son söz…
Başka seyirlerde birlikte olmak dileğimle herkese sevgilerimle…
Eyüp Oğan

Hiç yorum yok: