29 Nisan 2011

16-24 Nisan 2011 Omerta Gezimiz...




Sevgili Dostlar,
16–23 Nisan Tarihlerinde ekte haritadaki rotada 4 tekne olarak Omerta Bahar gezisi ve Eğitim seyri yaptık.


Sağ salim döndük…
Toplamda yaklaşık 160 denizmili yol yaptık.
Geziyle ilgili arkadaşlarımızın kaleme aldığı daha detaylı anıları http://www.omertam.com/ adresinde en kısa zamanda okuyabileceksiniz.



Caruso; Komodor Eyüp, Sermet, Orhan, Nezihi ve Koray

Nazlı Deniz; Kaptan Burhanettin, Haluk, Başar, Mutlu ve Soner

Zezo; Kaptan Celal Kırdar, Hasan, Bekir ve Nadir


Rossinante; Kaptan Deniz, Varol, Kubilay ve Baybora


İlk gün: Marmaris-Ekincik
Buluşma, alışveriş, teknelere yerleşme ve tekneleri tanıma derken saat 13.00 gibi sırayla teker teker Albatros Marinadan avara olduk. Açık bir gökyüzü, güneşli ama serin bir hava var. 20 denizmili bir seyirden sonra Ekincik My Marina’ ya bağlandık. Bazı arkadaşlar denize girdi.
Bir süre sonra ise Köy içinde Tahir’ in Pansiyonunda yemek yiyeceğimiz için Belediye iskelesine gidip, önce demir atıp sonrası yanyana birbirimize aborda olup, kıyıdaki beton iskeleye kıç halatlarımızla bağlandık.



Kıyıya botlarla maceralı bir şekilde ama düşmeden geçip, Köy içine doğru güzel bir yürüyüş yaptık.




Akşam yemeğimizi uzunca bir masada toplu halde sohbet edip, aramızda olamayan dostlarımızın kulaklarını çınlatarak yiyip, rakılarımızı içtik.






Ve geç vakit teknelerimize dönüp, ilk günün yorgunluğuyla hemen uykuya çekildik.

2.gün: Ekincik-Göbün
Sabah teknelerimizde kahvaltı, yürüyüş, köyden taze yumurta, ayran alalım derken saat 10-10.30 gibi yine geldiğimiz gibi sırayla demirlerimizi alıp avara olduk.


Rotamız yaklaşık 30 denizmili mesafede olan Göcek Göbün koyu.
Oldukça durgun motor seyriyle gittiğimiz, sakin ve güneşli bir havada Fethiye körfezine girişte Kurdoğlu burnu civarında rüzgar çıktı ve hemen yelken seyrine başladık. Ve saat 15.00 gibi sırayla Göbün koyuna girip girişte iskelemizde kalan tahta iskeleye sığlıklara da dikkat ederek kıçtankara bağlandık. Yine denize girenler oldu.



Bu akşam teknelerimizde yemek yiyeceğiz, sonrası kıyıda birşeyler içmeye gideceğiz.
Fenerbahçe' nin 90+4 dk da attığı golle Anteb’i yenmesi konusu gece boyu konuşuldu. (Bu koy FB’ ye çok uğurlu geliyor, geçen senede BJK yı tek golle burda yenmiştik :) )

3.gün: Göbün-Fethiye
Sabah erken kalkıp önce kıyıda güzel bir yürüyüş ve sonrası, Kıyıdaki restorandan aldığımız sıcak tava ekmeği eşliğinde güzel 4x4 lük bir kahvaltı sonrası pratik yapmak ve Göcek koylarını gezmek için Göbünden ayrıldık.
Bugün hava oldukça soğuk ve rüzgarlı, körfez içinde çeşitli yelken seyirleri pratiği yaptık.
Sonrası yine güzel bir rüzgarda zaman zaman sağnaklar eşliğinde oldukça keyifli bir yelken seyriyle Fethiye geldik, Ece Marinaya bağlandık.



Marina’ nın güzel imkanlarından faydalanıp, sıcacık duşlar alındı, temiz kıyafetler giyindi ve akşamı Fethiye Balık Pazarına gidildi.
Aramızda baba tarafından aslen Fethiyeli olan Başar ve Mutlu kardeşler var. Bu dostların mihmandarlığında kısa bir çarşı turu yapıp, Balık pazarına vardık.
Yine uzun bir masa etrafında artık güneş ve rüzgardan yanık yüzlerle oturup, Burhan’ ın pazarlık ederek aldığı yaklaşık 7 kg Lagos’u tuzda pişmesini beklerken taze mezeler ve buz gibi rakı eşliğinde yeni tanıdığımız dostlarla daha da yakınlaşıp sohbetler edip, bol bol gülerek vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.



Sonrası bir törenle ateşler içinde gelen Lagos’u da afiyetle yiyip, öncesi Barlar sokağından geçip, henüz sezon başlamadığı için çok tehna olan bu sokakta takılmayıp toplu olarak teknelerimize döndük…

4.gün: Fethiye-Hamam Koyu
Bu sabah erken kalkmadık, tembellik ediyoruz. Teknelerde kahvaltı ve sonrası eksik bazı sebze, içecek vb için kısa bir alışverişten sonra önce biz sonrası diğer tekneler saat 11.00 gibi Ece Marinadan ayrıldık. Bu akşam Göcek koylarında sakin bir bir yerde demir atacağız. Rossinante ekibi Göcek merkeze boatshowa gidecek. Bizler ise eğitim amaçlı yelken ve gezmek için koyları dolaşacağız. Güzel bir yelken seyriyle Göcek körfeze tersane adasını iskelemizde bırakarak girdik. Tersane koyuna girip 3–4 metre derinliğe demiri funda ettik. Biraz sonra NazlıDeniz de yanımıza geldi ve demirini serip bize aborda oldu. Birşeyler atıştırdıktan sonra buradan çıkıp, Bedri Rahmi koyuna gittik. Hava da iyice kapanmış ve yağmur başlamıştı.
Bu sene Göcek koyları geçen yıllara göre daha temizdi.



Yine bol bol yelken pratiği yapıp gecelemek için Hamam Koyuna gittik, yıkık Hamam’ ın yanına sırayla demir atıp kıyıdan koltuk alarak bağlandık, burada bahsetmeden geçmek haksızlık olacak, Sevgili Mutlu o soğuk havada mayosuyla denize girip sırayla hepimizin palamarlarını teker teker kıyıya bağladı.



Haluğun botla kıyıya çıkıp, ne güzel, kimsecikler yok burası bizim oldu derken botun rüzgardan kıyıdan ayrılması sonucu, “beni kim kurtaracak” demesi, yine bol bol gülüp, eski hatıraların anlatılması, Burhan’ ın suya nasıl düştüğü hatırlanması vb…
Teknelerde yemekler yendi, sonrası Zezo’ nun havuzluğunda şişelerce şarap içilip, sohbet edildi… Yağmur dinmiş, binlerce yıldız gökyüzünde parıldıyor…
Bizim teknede ise heyacanlı bir king partisi yapılıyordu. (laf aramızda tüm gezi boyunca beni hiç yenemediler , Sevgili Orhan Kaptanımın hırslı oyunu ve onu kızdırmak için üstüne oynamamızı ise dost sohbetlerine ayrıca anlatırız…)
Sabah erken kalkılacak, önümüzde uzun bir seyir var…

5.gün: Hamam Koyu-Rodos
Erken kalktık, bu sefer mayo giyip denize girme sırası Sevgili Başar Hoca’ da… Ayrıca NazlıDeniz’ den gece denize düşen tencerede çıkarılacak…
Rodosa doğru önce motorla, sonrası motor-yelken ve giderek şiddetlenen rüzgarda orsa seyirle, Rodos önlerinde 1.hatta 2.camadanla Rodos Mandraki limana girdik. Yer konusunda oldukça tedirginim. Neyse ki girişteki iskelede kalan mendireğin önü boş, güzelce demir atıp, rüzgarda olmasına rağmen çok güzel bir şekilde yanaştık ve kıçtankara bağlandık.



Yaklaşık 40 denizmili gelmemize rağmen saat henüz 15.00 oldukça vaktimiz var gezmek için, hemen üst baş kılık kıyafet değiştirdik ve Rodosa dağıldık.
Akşam için Nikos Taverna’ nın şehir içindeki eski yerine rezervasyon yaptık.
Kaleiçi çarşı gezildi, hediyelikler alındı, meydanda oturup biralar içildi.
Akşam saat 19.30 da teknelerde buluşup gece yemek için Nikosa gittik. Bu arada liman ücreti olarak 4 tekne 25 euro ödedik.
Nikos’ da yediklerimizi anlatıp ağzınızın suyunu akıtmayayım. Ama daha önce gidenler hatırlayacaklardır…



Yemek sonrası ise gruplar halinde ince ince yağan yağmur altında Rodos gecelerine dağıldık…

6.gün: Rodos-Bozukkale
Sabah kahvaltısını bazı tekneler havuzlukta, biz ise Kaleiçinde sandviç, portakal suyu ile yapıp, alışveriş ve gezmeye başladık. Bol bol içki ve hediyelik eksikler tamamlandı. Gezinin son günleri yaklaştıkça ailelere, sevdiklere özlem arttıkça hediye vb masraflarda artıyor haliyle…
Öğle saatlerinde Rodostan sırayla avara olduk… Hava son derece açık, güneşli… Rüzgar ise zaman zaman yelkenleri dolduruyor… Güzel bir seyirle, yolda gördüğümüz Yunus balıklarını ilgiyle izleye izleye Türkiye kıyılarına Serçe önlerine geldik… Serçe koyuna girdik ama şiddetli bir sağnakla kuru direk tekneleri yatıran rüzgar altında, gece de nolur nolmaz endişesi ile önce Korsan koyu sonrası Bozukkaleye dümen kırdık…



Bozukkaleye girişte kalenin altındaki iskelede kalan minik koycuğa Ali Baba restoran’ ın tahta iskelesine yanyana kıçtankara olduk. Bizim üşümeyen mürettebat üyeleri hemen pırıl pırıl tertemiz ama buz gibi soğuk suya atladılar bile…



Ve havuzluklarda sohbet, dinlenme derken hava birden karardı ve şiddetli bir yağmur yağmaya başladı. O anki koyun manzarası ise süperdi…



Akşam yemeği teknelerde yenecek… Bizim aşçıbaşı Koray Kaptan yine harikalar yaratıyor…
Yemek sonrası Restoran’ ın tenteli bahçesinde çay içerek gezinin değerlendirmesini yaptık. Çekilen fotografların büyük bir kısmı Koray’ ın laptopuna aktarıldı ve yağmur sonrası iyice açık gökyüzünde binlerce yıldız eşliğinde sohbetler yapıldı…
Yarın son gün…

7.gün: Bozukkale-Marmaris


Kaleye yapılan sabah yürüyüşünden sonra kahvaltıyı teknelerimizde yaptık.
Sonrası sırayla iskeleden ayrıldık. Koyun dibindeki henüz açık olmayan restoran’ ın tahta iskelesine sırayla kıçtankara olma ve ayrılma, demir atma ve alma eksersizleri yaptık, ekip süper…
Önce Çiftlik koyuna girip sonrası Kumlubük koyunun sancağına koyun dibine iyice sokulup 3 tekne demir atıp yüzme ve öğle yemeği molası verdik. Rossinante ise Kadırga koyunda alargada mola vermiş.



Saat 16.00 da koydan çıktık ve giderek şiddetlenen rüzgarda önce 1 camadan sonra 2 camadanda sağanaklarda bir ara 50 knot rüzgarı gördüğümüz bir havada keyifli bir yelken seyri yaptık.
Sırasıyla Albatros Marinaya bağlandığımız gezimiz sona erdi…
Bir grup arkadaş o gece bir kısmımız ise ertesi gün evlerimize döndük…
Sevgili Arkadaşlar, yediğimiz broşlar, yaptığımız pupa seyirler, ayı bacakları, oynadığımız king partileri, mymarina maceramız, Rodos geceleri, sohbetlerimiz, bağlanmalarımız vb aklıma gelmeyen diğer tüm detayları arkadaşlar anıları yazarken aktaracaklardır umarım…
İleride yeni seyirlerde birlikte olma dileğiyle…

Sevgiler
Eyüp

1 yorum:

hakan lamper dedi ki...

Eyüp Bey tatili bitirince blogunuzu okuyabildim. Sizinki de de çok güzel bir gezi olmuş. Yorumuzun için teşekkürler.