12 Ağustos 2009

Halki Adası...



Halki Adası;
Tilosun 18 deniz mili güneyinde.
Çok güzel bir yer...
Yolu oralardan geçecek herkesin görmesini tavsiye ederim.
Tilos adasından çok güzel pupa bir seyirle uçarcasına geldik. Hava güneye indikçe iyice ısındı, güneş Nisan ayı olmasına rağmen iyice yakıyor. Liman koyu çepeçevre sarıyor ama oldukça sığ... Biz Feribot ve büyük balıkçı teknelerinin bağlandığı beton iskeleye aborda olduk.



Sanırım yaz aylarında koyda alargada kalmak gerekir.

Liman içi olmasına rağmen deniz suyu tertemiz.



Feribot İskelesinden su ve elektrik almak mümkün değil.

Sevgili Halil' in Seyir notlarından...

"..22 Nisan 2009 , Çarşamba Güzel bir güne uyandık. Koyun dışındaki köpüklü dalgalarda iyi rüzgar olduğunu anlıyoruz. Kısa bir kahvaltının ardından limandan ayrılıyoruz. Rotamız Khalki.Limandan çıkar çıkmaz yelkenlerimizi birinci camadan ile açıyoruz. Rüzgar 16-18 arası esiyor. Sağnaklarda 23 ve üzerine çıkabiliyor. İskele kontradan aldığımız bu güçlü rüzgarla keyifli bir apaz seyre başladık. Dalgalarda azımsanmayacak büyüklükteler. Kara parçalarının etkilerinden kurtulunca rüzgar 16-18 aralığa oturdu. Daha seyrek sağnak yaşamaya başladık. Birinci camadanı kaldırdık ve teknemiz biraz daha hızlandı. Gördüğümüz en yüksek hız 8,8 knot’a kadar çıktı. Dümen bazen çok ağırlaşıyor ve yatıklığı artıyor. Yatmaya açısı arttığında dümen palası suyun dışına çıkarak, iş görmez hale geliyor. Dümen etkisi azalan tekne rüzgar istüne dönerek, yelkenlerdeki rüzgar etkisi azalıyor. Azalan etki tekneyi yeniden normal haline gelmesine fırsat tanıyor.Khalki’ye kadar heyecanlı ve hızlı bir seyir yaptık. Beklediğimizden bir saat önce Khalki’deydik. (360 13’ 19 N; 0270 36’ 6 E) Khalki liman girişinin önünde br adacık var. Bu adanın kuzeyindeki kanaldan limana giriş yaptık. Karşımızda çok küçük bir yerleşim merkezi var. Binalar tüm yanan adalarında olduğu gibi belirli bir stilde ve renkte. Buradaki hakimiyet, sarı, beyaz ve taş dokusu. Limanda çok sayıda balıkçı teknesi demirli durumda. Adanın belkide en önemli geçim kaynağı balıkçılık. Limadan öne doğru uzanan büyük bir iskele var. Bu iskelinin dışındaki bağlanma yerlerinde derinlik uygun değil. İskelye aborda olacağız. Türk kıyılarında sıklıkla gördüğümüz yardımlaşmayı yunan kıyılarında bulamıyoruz.Türkiye kıyılarında bir tekne yanaşmaya başladığında çevreden 1-2 kişi işini bırakıp, teknenin halatlarını alarak yanaşmanıza yardımcı oluyordu. Burada yeterince adam olmasına rağmen hiç kimse yardıma gelmiyor. Tekneden iskeye atlayarak bağlanıyoruz. Bağlandığımız yere feribotun yanaştığını daha sonradan öğreniyoruz. Ama içimiz rahat. Verilen bilgiye göre feribot yarın sabah saat 9:00’da gelecek. Biz o zamana kadar buradan ayrılmış olacağız. Kimimiz teknede dinleniyor, kimimiz adayı gezintiye çıktı. O sırada üzücü bir haber alıyoruz. ETİ’nin emektar çalışanlarından Muhisin Dalaylı’yı kaybettiğimizi öğreniyoruz. Haber hayat ve beklentiler hakkında bazı felsefi konuşmalara vesile oluyor. Teknedeki bohem yaşantı bu konuşmaları daha aşırı uçlara götürmeye iyi ve tehlikeli bir zemin hazırladığını söyleyebilirim. Nadir ve Alper teknede, bizler ise adayı dolaşıyoruz. Tepeden limanı gören bir noktadayız. Koya büyük ve hızlı bir geminin girişini görüyoruz. Biraz dikkatli bakınca yarın sabah saat 9’da beklediğimiz feribotun şimdi limana giriş yaptığı anlıyoruz. Feribot hızla bizim tekeneye doğru ilerliyor. Teknede sadece Nadir ve Alper var. Hızlı adımlarla iskeleye doğru dönmeye başlıyoruz. O da ne! Bizim tekne iskeleden ayrılıyor. Eyüp kaptan gördüğü manzara karşısında oldukça keyiflendiğini söyleyebilirim.İskeleye geri döndüğümüzde bizimkileri teknenin yanında tanıdık bir yüzle hararetli bir şekilde konuşurken görüyorum. İnanılmaz bir tesadüf. Bu adam Nisiros’ta volkana çıkmak için bize motosikletleri bedava kirayan adam. “ kusura bakmayın sizden para almam gerekiyor” deyip duruyor. Nisiros’ta adam hakkında düşündüklerimiz birden ters düz oluyor. Adam 30 € yu alıp, bizi görerek indiği feribota tekrar binip uzaklaşıyor. Biz ise sadece arkasından baka kalıyoruz. “Nisiros’ta 60 € vermeyi bu şekilde 30 € vermeye tercih ederdik” deyip gülüşüyoruz ağlanacak halimize...23 Nisan 2009, PerşembeBugün 23 Nisan neşe doluyor insan. Rotamız Yunan adaları gezisinin son durağı Rodos.İskelenin hemen önündeki fırından aldığımız taze ekmeklerle yaptığımız sandviçleri yedikten sonra erkenden Rodos’a doğru yelken açıyoruz. Kuvvetli bir rüzgar var. Bazen geniş apaz bazen pupa seyri ile öğle saatlerinde Rodos’a (360 27’ 05 N; 0280 13’ 35 E) ulaşıyoruz. Limanda sertçe rüzgar var..."












Hiç yorum yok: