08 Eylül 2009

Omerta Yelken Grubumuz...




















Omerta Yelken Grubunu uzun yıllar dostluğumuzun devam ettiği ve son yıllarda tekne ile gezilere beraber çıktığımız bir grup arkadaş kurduk.
Giderek büyüdük...

Sonbahar ve İlkbahar aylarında uzun seyirler içeren yelken gezileri yapıyoruz.

Sadece erkeklerden oluşuyor...
Biraz hayta bir grup... :)
















Yaz tatillerimizde ise eşlerimiz ve çocuklarla hep beraber oluyoruz.
Bu grubumuzun adı ise Tatil Postası...
Bu tatil gezilerimiz daha kısa seyirler içeren daha çok güneş, deniz ve dinlencesi bol seyirler şeklinde...

Aşağıdaki seyir anı yazılarımızın çoğu bu şekilde oldu...
En son hep beraber Yunan Adaları seyri yaptık...

Grubumuzda çoğu dostumuz ADF belgeleri ve KMT belgelerine sahip.
Ekipte Kaptan sayımız her gün artıyor.
Filotilla tarzında seyirler yapıyoruz.

Omerta Grubumuzun ve Tatil Postası grubumuzun Komodorluğunu ise şimdilik ben yürütüyorum. :)

Önümüzdeki günlerde yine Omerta Grubu olarak Mikanos seyri yapacağız.
20 Omerta üyesi katılacak bu seyre...
Seyre gelemeyen Omerta üyeleri ise lojistik destek verecekler...

Yıllardır tekne kiraladığımız ve Rossinantemizin de filosunda yer aldığı artık dostumuz olan Off Shore Sailing Şirketinden 3 tekne kiraladık.

Bizi izlemeye devam edin... :)

Sevgiler...
Eyüp

04 Eylül 2009

Rodoslu bir Türk, Ali Memiş Amca ve Mevlana Kahvehanesi...
















Rodos Akdenizde önemli bir ada.
Stratejik bir konuma sahip.
Ege’deki 12 adanın en büyüğü ve 12 adanın yönetim merkezi.
Adada M.Ö. 16. yüzyıla ait yerleşim izleri var. Rodos, Girit, Helen, Pers, Bizans etkileri altına girmiş.
1300 lü yılların başında Kudus’ten kovulan st. Jean Şövalyeleri tarafından alınır.
 

11.yüzyılda Kudus’teki St. Jean kilisesine ait bir tarikattan türemiş olan st. Jean şövalyeleri Hıristiyan ülkelerin de desteği ile adada bir devlet kurarlar.

Sonrasında st. Sean şövalyeleri Rodos şövalyeleri ve sonrada Malta şövalyeleri adını alacaktır.

Rodos kalesi Rodos Şövalyeleri tarafından yapılmış.

Rodos 1522 yılında Kanuni tarafından fethedildikten sonra 1912 de İtalya, 1948 de ise Yunanistanın hakimiyetine geçmiş...

Yaklaşık 500 yıllık bir Osmanlı hakimiyeti Rodosta yüzlerce eser bırakmış. Camiler, okullar, medreseler, çeşmeler, yollar vs...


















































Rodosta Kaleiçi Unesco tarafından restore edilmiş ve çok turistik bir bölge...

Kaleiçinde gezerken mutlaka görmenizi tavsiye edeceğim bir yer de Ali Memiş Amca ve eşi tarafından işletilen Mevlana Kahvehanesi...

Ali Amca 75 yaşlarında bir delikanlı.
Kahvehanesi Unesco Dünya Varlıkları Koruma Programına alınmış.


































Tabelası dükkanın ana girişinde yer almıyor. Arka girişe takmış.
Komşuları tarafından pek hoş karşılanmadığını söylüyor.
Mekanda inanılmaz bir atmosfer var. Yunanlılara inat Türkiye ve Türklerle ilgili objeleri getirmiş dükkanına. Satılmayacağını bile bile seccade koymuş mesala vitrine. Bunu kendisi de ifade ediyor.
Duvarda Kanuni’nin Rodos’a girişini gösteren bir resim de var.
Bu resimle ilgili çok tepki aldığını belirtiyor.




Kahveleri ve çayı Ali Amcanın karısı yapıyor.


O da çok sevecen ama bir o kadar da ürkek mavi gözlü bir türk kadını.








Rodosa giderseniz bir acı kahvesini için, sohbet edin...
Benden de bir selam iletirseniz çok sevinirim...

Sevgiler...
Eyüp

02 Eylül 2009

Lindos...
















Rodosu en az bir kez görün.
Ama Rodosa gittiyseniz Lindos' u mutlaka görün...
Marmaristen günlük hızlı feribotlarla 1 saatte kendi teknenizle ise 4-5 saatlik bir yelken seyriyle ulaşabilirsiniz Rodosa...
Lindos, Rodos merkeze 50 km kadar uzaklıkta çok şirin bir yerleşim bölgesi..
Çok turistik...










Araç trafiğine kapalı, eşeklerle gezebilir, taa tepedeki kaleye çıkabilirsiniz...















Daracık sokakları labirent gibi...
Her yer pansiyon, motel ve turistik eşya satan dükkanlarla dolu...









































Her iki yanında tertemiz suları ile çok güzel kumsalı bulunan sahili var...

Özellikle Lindosun sağ tarafındaki, çok hoş görünüme sahip kayalardan bir kemer gibi içeriye geçilebilen şirin bir göl gibi bir koycuk...

Hoşçakalın...

Eyüp Oğan